BÜYÜK FOTOĞRAFA BAKMAK!

İnsanoğlu, sınırlı ömrünü anlamlı hâle getirmek istiyorsa, bu noktada en önemli gayret bakış açını genişletmek olmalıdır. Eğer bakış açısında bir yanlışlık, daralma veya sapma varsa, ilkin onu düzeltmek gerekir. Doğal olarak hemen hepimiz, dünyaya ve olaylara ayrı ayrı pencerelerden bakıyoruz. Farklı bakışların olması, insan doğasına uygundur. Zira, herkesin bakış açısı, kendi penceresine göredir. Ancak; hepimize düşen ortak gayret, olabildiğince çok pencereden bakmak, mümkünse en büyük pencereden bakmak ve bakış açılarımızı genişletmek olmalıdır. Oysa, insan ilişkilerinde, bilimsel çalışmalarda ve kültürel alanda en büyük hata dünyaya baktığımız pencerelerin daracıklığıdır.

            İnsan bakış açısını değiştirirse hayatı da değişir. Küçük pencereden baktığımızda küçük bir kareye yerleşiriz. Büyük fotoğrafa bakarsak, ufkumuz ve dünya görüşümüz gelişir. Küçük fotoğrafa bakarsak gördüklerimiz yetersiz kalır. Olayların yalnızca bir bölümünü görürüz. Yalnızca bulunduğunuz yerden dünyaya bakmak yerine, dünyadan bulunduğunuz yere bakmak çok daha akılcıdır. Bir insanı değerlendirirken küçük karelerden bakmak ve insanları yargılamak kolaydır. Suçlamak daha da kolaydır. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak da çok sakıncalı bir yaklaşımdır. Bütün bu dar bakışlar ve kolaycı yöntemler, bizleri yanlışa sürükler; dost ve arkadaşlarından uzaklaştırır, yalnızlaştırır… Bir insanı, bir konuyu, bir olayı değerlendirirken acele etmeden, büyük fotoğrafa ulaştıktan sonra, değerlendirmek ve kararı en sona bırakmakta yarar vardır.

Doğru Karar Verebilmek İçin…

Şu üç günlük dünyada sağlık, huzur ve mutluluğun sırrı, çok da uzaklarda değil aslında! Bunların sırrı, doğru kararlar vermede yatmaktadır. Doğru kararlar alabilmek için ise; dünyaya büyük pencereden bakalım. Ön yargılarımızı kıralım. Dünyayı yönetmek için, gerekirse dünya kadar bilgi edinelim. Ufak tefek işlerle uğraşmaktan vazgeçip önemsiz detaylara takılmayalım. Boş işlerle kafanızı yormak yerine, kendimizi değiştirelim. Başkalarını değiştirme isteği beyhude bir gayrettir; nitekim iyiyi kötü, kötüyü iyi edemeyiz!

Atalarımız bizlere muhteşem bir kültür hazinesi bırakmışlar. Bu hazinenin içinde büyük bir zenginlik var. Böylesine eşsiz bir mirasın üstünde yaşayan bizler, bu hazinenin farkına varabilirsek dünyaya hükmedebiliriz. Evet, yeni bir bakışa, yeni bir duruşa ihtiyaç var. Dünyaya hâkim olmak için de dünya kadar bilgi ve kültüre sahip olmak lazım.

Dünyaya, büyük fotoğraftan bakan bir kişi, insan ayrımı yapmaz! İnsanları diline, dinine, etnik kökenine ve değerlerine göre kategorize etmez. Yaratandan ötürü yaratılanı sever. İnsanı yücelten en önemli değer yargıları inançları, kişilik ve karakteridir. Akıllı insan, bu felsefeyle yaşar. Hepimiz Hz. Adem’in, bir ümmetin, bir milletin çocuklarıyız. Dünya denilen koca köyde hepimiz aynı kaderi yaşıyoruz. Doğum ve ölüm arasındaki ömür denen zamanı çok iyi doldurmalı, hayat ve ömür kavramlarını anlamlandırmayı başarmalıyız.

Hayatımızı anlamlı kılmak için, büyük fotoğrafa bakarsak kusur değil, huzur ararız. Hoşgörüyü huy edinmek, vakti iyi değerlendirmek, olabildiğince çok bilgi edinmek, sınırsız iyilik yapmak, dünyada iz bırakmak, sonsuzluğa talip olmak… için çok çabalayalım. İyilik yapalım, kötülükten daima uzak duralım. İyilik yapmak için beklemeyelim!.. İyilik için en iyi zaman, hemen şimdi…

Hayatımızı “keşke”lerlekarartmak yerine, “iyi ki”lerle tatlandıralım. Bu felsefe,bize umut bahşedecektir. Bize yaraşan şikâyet değil, şükürdür. Sağlığımız için her daim şükredelim ve gücümüz yettiği kadar çalışalım. İnsanı çalışmak değil, boşluk yorar. Asla ümidimizi kaybetmeyelim. Ümidini yitirmiş insan, her şeyini kaybetmiş insandır. Deliler gibi kitap okuyalım, akıllılar gibi düşünelim, âlimler ve ârifler gibi kitap/yazı yazalım.Alınganlığı, çabuk darılmayı, hemen kırılmayı, haset etmeyi ve gıybet etmeyi ruhumuzdan söküp atalım. Yüreğimizi tıka basa insan sevgisiyle dolduralım.

Bahtlı bir kul olarak, seçkin bir insan olarak, Müslüman Türk Milletinin şerefli bir mensubu olarak en başta gelen görev ve sorumluluğumuz; inancımızı, vatanımızı, milletimizi, devletimizi, bayrağımızı… bütün mukaddesatımızı her şeyden üstün görerek ayrıntılarda boğulmadan büyük fotoğrafa bakmak, büyük idealler taşımak, büyük hedeflere koşmaktır! Hayat çok değerlidir, küçük işlere feda etmeyelim! Büyük düşünelim ki en yüksek zirvelere ulaşalım ve ebedî hayatı hak edelim!