Dijital Çocuğunun Dijital Anne Babası Olmak

Her anne babanın çocuğu ile arasında en az bir nesil hatta iki nesil fark vardır. Bu farklılıklar toplumumuzda ‘’bizim zamanımızda’’ diye başlayan cümlelerle bile kolayca fark edilir. Sokaktan içeri alınamayan zamane çocukları şimdinin sokağa çocuğunu çıkaramayan anne babaları oldular. Yirmili yaşlarında ancak bilgisayar telefon gibi teknolojik cihazlarla tanışan bir nesilden, dünyaya gözünü açmadan telefonun ekranına doğan bir nesille karşı karşıyayız. Burası kilit noktası işte şu an çocukların zamanıdır. Onların dijital çağıdır. Bugünün anne babalarına düşen görevse öncelikle bu dijital dünyayı iyi anlamak ve içerisinde neler var iyi tahlil edebilmektir. Nasıl ki zamanında kendi anne babalarımızın bizi anlamadığından şikayet ediliyorsa şimdiki çocuklar ve gençler de bizlerin onları anlamadığından şikayet ediyor. Çok da haklı değiller mi? İçinde bulundukları çağın şartlarında onları anlamak için o çağın gerektirdiklerini öğrenmek ebeveynlerin görevidir. Gerekirse bunun için çocuklarının onlara yeni teknolojiyi öğretmelerine fırsat ve izin vermelidir.

Etrafta bir de çocuklarını anlamadıklarını dile getiren anne babaları görürüz. Bu yeni nesilden de bir şey anlamıyoruz. Saatlerce bilgisayarının başından kalkmıyor, ne buluyor ki bunda bu kadar? Evet ne buluyor? Gidip bir bakmak gerek ne bulduğuna. Bir sormak gerek ‘’canım çocuğum ne oynuyorsun, bende izleyebilir miyim? Belki bana da öğretirsin birlikte oynarız ne dersin?’’ diye şöyle bir omzuna dokunup sevgiyle başını okşamak gerekiyordur.  İzlediği videolara, dinlediği müziklere bir göz atmak gerekiyordur. En azından onların dilinden konuşabilmek ve sağlıklı bir ilişki kurabilmek için kendisine düşen çabayı ebeveynlerin göstermesi gerekir.

Aileler teknolojiyi doğru kullanmayı çocuklarına öğretebilmek için öncelikle kendileri doğru kullanmayı öğrenmelidir. Anne babanın iyi bir rol model olabilmesinin yolu kendini geliştirmesine bağlıdır.  Teknolojiyi doğru, güvenli, sorumlu, işlevsel ve bilinçli kullanma davranışlarını ebeveynler kendi hayatına uygularsa ancak çocuklarına da iyi birer örnek olabilecektir. Saatlerini ekran karşısında sadece sohbet, oyun, film izleme ile geçiren diğer hayat gereksinimlerini ihmal eden anne babanın çocuğundan farklı bir davranış görmek pek de mümkün olmayacaktır.  Ancak olumlu tarafından bakıldığında, günlük yaşamı kolaylaştıran uygulamaları keşfetme,belki yeni bir dil öğrenme, farklı bir deneyim kazanma, merak ettiği sorulara yanıt bulabilmek için teknolojinin nimetlerinden faydalanabileceğini de çocuklarına gösterilmelidir.

Çocuklar için bir başka önemli konu da dijital güvenliktir. Çocuklar kendilerini sanal ortamdaki tehlikelerden koruyabilecek düzeyde olmadıklarından bunu sağlamak ailelere önemli bir sorumluluk yüklüyor. Çocuklarının hem zarar görmemesi hem de zarar vermemesi için, özel hayatını, mahremiyetini koruması gerektiği mutlaka anlatılmalıdır. Gerekirse kullandıkları cihazların gizlilik ayarları ara ara kontrol edilmeli, sanal ortamda başkaları ile telefon adres bilgilerini veya özel fotoğraflarını paylaşmadığından emin olmalıdır. Kötü niyetli insanların varlığı konusunda çocuklar mutlaka bilgilendirilmelidir. Kendisinden uygun olmayan davranış ve taleplerde bulunanları ailesine bildirebilmesi için çocukla doğru ve güvenli bir ilişki kurmak anne babanın en temel görevidir.

İçinde yer almadıkça teknolojiyi de çocuğu da anlamak mümkün olmayacaktır. Çağın gerektirdiği dijital dünyayı öğrenmek, anlamak ve çocuklarla doğru iletişim kurabilmek hem şimdiki hem de gelecekteki nesiller için oldukça önemlidir. Ancak ve ancak ‘’sevgi,ilgi  ve güvenin’’ olduğu ailelerde çocuklar teknolojinin olumlu faydalarıyla hayatını kolaylaştıracaktır.