Hicaz İsyanı Olmayabilir miydi?
İngiliz siyaseti Orta Doğu’yu şekillendirmeye ne zaman karar vermişti? Daha da doğrusu kendisini bu güce erişmiş addettiği tarih neydi? Görünen o ki, İngilizler Hicaz İsyanı başlamadan çok önceki yıllarda bu işe fiilen koyulmuş bulunuyorlardı.
Peki o sıralarda Osmanlı aklı nelerle meşgûldü? Bugünden baktığımızda net olarak görebildiğimiz şudur: İngilizlerin Orta Doğu siyaseti hakkında Osmanlı o sıralarda bazı genel bilgilere sahipti. Bu siyasete ne derece nüfuz edebildiği, bu alanda ciddi anlamda herhangi bir istihbaratının olup olmadığı ise pek de belirgin değildir.
Hicaz isyanı (Haziran 1916–Ekim 1918) başladığında Balkan Harbi (8 Ekim 1912–18 Temmuz 1913) sona ereli beş sene kadar olmuştu. Bu bakımdan Balkanlar’daki ayrılmaların Arap dünyası için de model teşkil ettiğinden hep söz edilir. Öyle veya böyle, sonuç itibariyle Hicaz’da bir isyan patlak verdi.
Hicaz’ın durumu bağlamında Osmanlı aklından söz ederken hatırlatmak istediğimiz şey şudur: Dönemin idarecileri (İttihat ve Terakki yönetimi) Hicaz’daki ayrılma temayülünden elbette haberdardılar. Hatta Cemal Paşa’nın kurmay subayı Ali Fuad [Erden] Paşa’ya bakılacak olursa Şerif Hüseyin’in ve oğullarının İngilizlerle işbirliği içinde oldukları istihbaratını alıp duruyorlardı ve fakat Şerif’in Peygamber soyundan olması karşısında teeddüben, onlar isyanlarını açığa vurmadıkça bu durumu yüzlerine vurmamaya karar vermişlerdi. Nitekim Şerif’in oğulları Cemal Paşa’nın karargâhına son ana kadar girip çıkmışlar ve hep suretihaktan görünmüşlerdir.
Burada isyanın nasıl başlayıp geliştiğini, isyanda Lawrence’in rolünü vs. anlatacak değiliz. Bunlar için tarih kaynaklarına ve Ali Fuad Erden, Falih Rıfkı Atay gibi hadiseye tanıklık etmiş olan zevatın hatırat kitaplarına bakılabilir. Burada yapmak istediğimiz şey, Osmanlı aklının bu hadisede çok daha farklı davranarak isyan sebeplerini ortadan kaldırıp kaldırmayacağı hususuna bir denemedir.
İngilizlerin Araplara ‘bağımsızlık’ vaat ettiği malumdu. Şerif Hüseyin Hicaz Kralı olacak ve Arapların başına geçecekti. Bugünkü Arap ülkelerinin haritaları o tarihlerde çoktan çizilmiş olmalıdır fakat dünya kamuoyuna açıklanmamıştı elbette. Şerif belki de Hicaz’la birlikte Kuzey Afrika’yı da içine alan bir Arap Krallığı tahayyül ediyordu. O bu hayaller içindeyken İngiliz aklı planını çoktan yapmışgözüküyor: Araplar tek bayrak altında toplanmayacaktı.Zaten Osmanlı’ya karşı bir yandan Şerif’i ve oğullarını destekleyen İngiliz siyaseti, meğer bir yandan da Suud Hanedanını palazlandırıyormuş.. Nitekim Şerif Hüseyin çok geçmeden Vahhabîlik gibi bir ideolojiyi de benimsemiş bulunan Suud ailesi tarafından safdışı bırakıldı. O coğrafyada irili ufaklı birçok Arap devleti ve çok geçmeden de bir İsrail kuruldu.
Bu hızlı özetten sonra asıl belirtmek istediğimiz hususa dönebiliriz: Bütün bunlar gelişirken Osmanlı aklı Cemal Paşa vasıtasıyla Hicaz’ın yukarısında (Paşa’nın karargâhı Şam’daydı) Araplar üzerinde hoşnutsuzluk doğurucu ve bunu artırıcı bir politika yürütüyordu. Cemal Paşa ve çevresinin -tüm Osmanlılar gibi- bugünden bakıldığında gözüken tutumlarının hilafına Arap coğrafyasıyla hissî bir bağ içinde olduklarını, buralardan (bilhassa Kudüs’ten ve Fahrettin Paşa’nın savunduğu Medine’den) bir türlü ayrılmak istemediklerini düşünmemizi sağlayacak birçok veriye hatırat kitaplarında rastlıyoruz. Konunun stratejik tarafını da gözardı edemeyiz elbette. Ama bu bapta Osmanlı aklını örten başka şeyler de olmalıdır.
İngiliz aklı Arapları bağımsızlık vaadiyle tesir altına almış… Osmanlı bunun sadece farkında… Ama ne yapıyor; Arap vatandaşlarının temayülleri hilâfına, ille de onları Osmanlı bütünü içinde tutmaya çalışıyor…
Böyle bir vasatta ne yapılabilirdi diyebilirsiniz. O zamanın sosyopsikolojik şartları hiç de elverişli olmamakla birlikte; Arap ileri gelenleriyle bir araya gelip, onlara İngilizlerin vaat ettiği bağımsızlığı bizzat Osmanlı veremez miydi? Şerif Hüseyin’in bunu çağrıştıran taleplerine neden kulak tıkanmıştı?
Nasıl ki SSCB dağıldıktan sonra Ruslar, Türk Cumhuriyetlerini kendi sınırları içinde kalmaya zorlamamış ve onlara bağımsızlıklarını vermişlerse Osmanlı da Araplara aynı şeyi yapabilirdi. Tekrar belirtelim, buna dönemin sosyopsikolojik şartları müsait değildi, o ayrı… Ama eğer bu yapılabilseydi bugünkü Arap coğrafyası çok daha farklı ve Arap-Türk ilişkileri çok daha olumlu ve sağlam temellere oturmuş olabilirdi. Araplar bu şekilde Osmanlıyla barış içinde ve fakat İngilizlere bel bağlamadan istediklerine kavuşmuş olurlardı. Şerif’e karşı Suud ailesi de siyaset sahnesine çıkmayabilirdi.
İngiliz aklı Hicaz’da öyle bir siyaset gütmüştü ki o topraklar Arap ve Türk kanıyla sulanarak hem Osmanlı’dan kopmuş, hem de bölge İngiliz siyasetinin kucağına düşmüştü. Ali Fuad Paşa hatıratında,‘Hicaz İsyanı esnasında bu topraklara bir tek İngiliz askerinin bile kanı dökülmeden’ bu sonuca varılmasından hayıflanarak söz eder.
Filistin topraklarında İsrail’in kurulmasıyla İngiliz siyaseti bölgedeki belirleyiciliğini taçlandırmış oldu. Ve Orta Doğu’nun geleceği Osmanlı aklı tarafından şekillendirilebilecekken İngiliz aklı tarafından şekillendirildi.
Cemal Paşa

Yenilenen Logomuzu beğendiniz mi ?
İmsak | 04:41 | ||
Güneş | 06:14 | ||
Öğle | 13:09 | ||
İkindi | 16:53 | ||
Akşam | 19:53 | ||
Yatsı | 21:20 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Beşiktaş | 33 | 71 |
2. Fenerbahçe | 33 | 66 |
3. Galatasaray | 33 | 65 |
4. Trabzonspor | 34 | 59 |
5. Alanyaspor | 34 | 52 |
6. Hatayspor | 33 | 50 |
7. Gaziantep FK | 32 | 50 |
8. Sivasspor | 33 | 50 |
9. Karagümrük | 33 | 49 |
10. Göztepe | 34 | 46 |
11. Antalyaspor | 34 | 42 |
12. Konyaspor | 33 | 41 |
13. Rizespor | 33 | 39 |
14. Malatyaspor | 33 | 37 |
15. Ankaragücü | 33 | 37 |
16. Kasımpaşa | 33 | 36 |
17. Kayserispor | 33 | 34 |
18. Başakşehir | 32 | 33 |
19. Erzurumspor | 34 | 31 |
20. Gençlerbirliği | 33 | 31 |
21. Denizlispor | 33 | 26 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 31 | 63 |
2. Adana Demirspor | 31 | 61 |
3. Samsunspor | 30 | 58 |
4. Altay | 30 | 54 |
5. İstanbulspor | 30 | 54 |
6. Altınordu | 30 | 52 |
7. Ankara Keçiörengücü | 31 | 49 |
8. Tuzlaspor | 31 | 47 |
9. Ümraniye | 30 | 44 |
10. Bursaspor | 30 | 43 |
11. Bandırmaspor | 30 | 39 |
12. Boluspor | 30 | 35 |
13. Balıkesirspor | 31 | 35 |
14. Adanaspor | 30 | 34 |
15. Menemenspor | 30 | 31 |
16. Akhisar Bld.Spor | 30 | 25 |
17. Ankaraspor | 30 | 23 |
18. Eskişehirspor | 31 | 8 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Man City | 32 | 74 |
2. M. United | 31 | 63 |
3. Leicester City | 31 | 56 |
4. West Ham | 32 | 55 |
5. Chelsea | 31 | 54 |
6. Liverpool | 31 | 52 |
7. Tottenham | 32 | 50 |
8. Everton | 31 | 49 |
9. Arsenal | 31 | 45 |
10. Leeds United | 31 | 45 |
11. Aston Villa | 30 | 44 |
12. Wolverhampton | 32 | 41 |
13. Crystal Palace | 31 | 38 |
14. Southampton | 31 | 36 |
15. Newcastle | 32 | 35 |
16. Brighton | 31 | 33 |
17. Burnley | 31 | 33 |
18. Fulham | 32 | 26 |
19. West Bromwich | 31 | 24 |
20. Sheffield United | 32 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 30 | 67 |
2. Real Madrid | 30 | 66 |
3. Barcelona | 30 | 65 |
4. Sevilla | 30 | 61 |
5. Real Sociedad | 30 | 47 |
6. Real Betis | 30 | 47 |
7. Villarreal | 30 | 46 |
8. Granada | 30 | 39 |
9. Levante | 30 | 38 |
10. Celta de Vigo | 30 | 37 |
11. Athletic Bilbao | 30 | 37 |
12. Cádiz | 30 | 35 |
13. Valencia | 30 | 34 |
14. Osasuna | 30 | 34 |
15. Getafe | 30 | 30 |
16. Huesca | 30 | 27 |
17. Real Valladolid | 30 | 27 |
18. Elche | 30 | 26 |
19. Deportivo Alaves | 30 | 24 |
20. Eibar | 30 | 23 |