Mankurtlar Dünyası
Nayman Ana yana yana, ağıtlar yakarak aradığı oğlunu bulduğunda, oğlu onu tanımıyor, boş gözlerle bakıyordu anasına… “Oğlum ben senin ananım. Tanımadın mı beni? Baban Dönenbay’dır. Sen Colaman’sın.” Genç adam “Hayır, ben Mankurt’um” dedi. Nayman Ana çabalayıp duruyordu: “Adını hatırla! Kim olduğunu hatırla!” Oğlu için yollar geçen, izler süren, her şeyini bir yana bırakan Nayman Ana,Mankurtlaşmış oğlunun attığı okla bu dünyadan göçüp gitti. Büyük romancı Cengiz Aytmatov “Gün Olur Asra Bedel” isimli romanında bu efsaneyi anlatıyor. Kazınmış kafasına taze deve derisi geçirilmiş bir insanın kafasında güneş altında kuruyarak büzüşen derinin zorlamasıyla kişinin, eğer ölmediyse, hafızasını kaybetmesi ve kendini bu hale sokanlara köle olması böyle anlatılır romanda.
Mankurtlaşmak; kim olduğunu unutmak, sapla samanı birbirine karıştırmak, geçmişle irtibatını koparmak ve aslında nereye gittiğini bilmemek demek. Efsanelerde zorla yapılan bu kötülük, günümüzde artık kişinin kendi isteğiyle yerine getiriliyor. Mankurtlaştırılma yolunda süratle ilerleyen insanlar kendisini bu halden kurtarmaya çalışan ebeveyn, arkadaş, öğretmen, dost vs her kimse ona düşman oluyorlar.
Türk milletinin mankurtlaşması için bir dönem geçmişi ile irtibatını kopardılar. Şimdi geldiğimiz noktada kendi kendimizi mankurtlaştırmanın en önemli araçlarını kendimiz üretiyoruz. Bunu da ehem ile mühimi karıştırarak yapıyoruz. Eskiler “Ehem mühimme müreccahtır” derler. Daha önemli olanın önemli olana tercih edilmesinin ifadesidir bu. Galiba temel sıkıntımız önemli ile daha önemli arasındaki farkı ayırt edemememiz olsa gerek.
Bu farkı kavrayabilmemiz için önce neyin “değer” ifade ettiğini bilmemiz gerekir. Eğer başarıyı, kazanmayı, makamı, mevkiyi, itibarı, parayı, gücü, teknolojinin getirdiği şeyleri değer olarak kabul edersek mankurtlaşmaktan kaçışımız mümkün değildir.
Farkında mısınız? Yakın zamana kadar “tüketim toplumu olduk” diye hayıflanır dururduk. Artık neredeyse “tüketmek” bile bir değer oldu. Çünkü artık tüketmiyoruz bile… Sadece alıyoruz. Bir daha alıyoruz. Bir daha alıyoruz. Paramız ne kadarsa o ölçüde alıyoruz. Alıyoruz, tüketmeden bir daha alıyoruz. Bu telefon, plastik bir gereç, ayakkabı, gözlük, takı… Aklınıza ne gelirse o oluyor. Ama Allah’ımız var, satın alma rezonansına girmiş biz insanlardan bir kısmımız hâlâ pilav yerken tabağımızda pirinç tanesi bırakmamaya çalışıyoruz ki, israf olmasın diye (!) Yemekten hemen sonra, daha sofrada oturmaya devam ederken; iki yıl önce aldığımız otomobili, altı ay önce aldığımız telefonu, geçen ay aldığımız gömleği değiştirmemiz konusunda sohbete başlarız ama o başka…
Şair Bahaeddin Karakoç diyor ki:
“Artık zevâl vakti, akşam oluyor.
Göklerin kapısı hâlâ aralık…
İnce bir sızıyla içim doluyor,
Her zaman sökmüyor gözü karalık.”
İnsanlığın zevâl vakti geldi mi ola? Ümitsiz miyiz? Şair, şiirinin ikinci mısraında gönlümdeki cevabı veriyor. “Göklerin kapısı hâlâ aralık” ama bizim bu kapıdan geçmek gibi bir niyetimiz var mı bilmiyorum.
Mankurtlaşmış olmak bizi zor ve değerli olan çok şeyden uzaklaştırıyor. Gayret etmeyi, paylaşmayı, düşünce tekrar kalkmayı, birinin elinden tutmayı, çalışmayı, öğrenmeyi, muhabbet ehli olmayı, saygı göstermeyi, sevmeyi, şükretmeyi, nezaketi, zarafeti unutur olduk.
Onun içindir ki mimarimiz, şehirimiz, şiirimiz, sosyal hayatımız, ticaretimiz, alış-verişimiz, eğitimimiz, kültürümüz, evimiz, sokağımız ancak bir Mankurt’un yapabileceği gibi mantıksız, anlamsız, şekilsiz, köksüz, muhabbetsiz, ruhsuz, oransız ve kaba oluyor. Bu girdaptan nasıl çıkılır, diye kafa yormalı. Şunu da bilmeliyiz ki, bu sadece Türkiye’nin derdi de değil. Bu tek başına, “ah bu gençler nasıl da bozuldular” ifadesi de değil. Gencimizden yaşlımıza, kadınımızdan erkeğimize, okumuşumuzdan okumamışımıza, hepimiz aynı kalitesizliğe koşar adım gidiyoruz. Umulur ki makul bir sürede dünya ve hassaten ülkemiz insanı bu girdaptan çıkabilsin. Bunu başarabilmek için irade göstermemiz gerekiyor. Yasal ile helal olan arasında tercih söz konusu olduğunda bir lahza bile düşünmeden, aleyhimize bile olsa, helal olanı tercih etmeliyiz. Bunlara ilave olarak merak edip soru sormalıyız. Şehirlerimizi büyük köyler olmaktan çıkarıp, medeniyetin merkezleri haline getirmeliyiz.
Merak etmek demişken; sahi, Mimar Sinan Süleymaniye’nin Haliç’ten bakınca sağdaki iki minaresini parası yetmediği için mi diğerlerine nazaran kısa yapmıştır?
Kültürümüzden
Nef’î
Ey dil hele âlemde bir âdem yok imiş
Var ise de ehl-i dile mahrem yok imiş
Gam çekme hakikatte eğer ârif isen
Farz eyle ki el’ân yine âlem yok imiş
Okumakta Fayda Var
Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi – Mehmet Genç

Yenilenen Logomuzu beğendiniz mi ?
İmsak | 04:39 | ||
Güneş | 06:12 | ||
Öğle | 13:08 | ||
İkindi | 16:53 | ||
Akşam | 19:54 | ||
Yatsı | 21:21 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Beşiktaş | 33 | 71 |
2. Fenerbahçe | 34 | 69 |
3. Galatasaray | 33 | 65 |
4. Trabzonspor | 34 | 59 |
5. Alanyaspor | 34 | 52 |
6. Gaziantep FK | 33 | 51 |
7. Hatayspor | 33 | 50 |
8. Sivasspor | 33 | 50 |
9. Karagümrük | 33 | 49 |
10. Göztepe | 34 | 46 |
11. Antalyaspor | 34 | 42 |
12. Konyaspor | 33 | 41 |
13. Rizespor | 33 | 39 |
14. Malatyaspor | 33 | 37 |
15. Ankaragücü | 33 | 37 |
16. Kasımpaşa | 34 | 37 |
17. Kayserispor | 33 | 34 |
18. Başakşehir | 33 | 33 |
19. Erzurumspor | 34 | 31 |
20. Gençlerbirliği | 33 | 31 |
21. Denizlispor | 33 | 26 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Giresunspor | 31 | 63 |
2. Adana Demirspor | 31 | 61 |
3. Samsunspor | 30 | 58 |
4. İstanbulspor | 31 | 57 |
5. Altay | 30 | 54 |
6. Altınordu | 31 | 53 |
7. Ankara Keçiörengücü | 31 | 49 |
8. Ümraniye | 31 | 47 |
9. Tuzlaspor | 31 | 47 |
10. Bursaspor | 30 | 43 |
11. Bandırmaspor | 30 | 39 |
12. Boluspor | 30 | 35 |
13. Balıkesirspor | 31 | 35 |
14. Adanaspor | 30 | 34 |
15. Menemenspor | 31 | 31 |
16. Akhisar Bld.Spor | 31 | 26 |
17. Ankaraspor | 31 | 23 |
18. Eskişehirspor | 31 | 8 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Man City | 32 | 74 |
2. M. United | 32 | 66 |
3. Leicester City | 31 | 56 |
4. West Ham | 32 | 55 |
5. Chelsea | 31 | 54 |
6. Liverpool | 31 | 52 |
7. Tottenham | 32 | 50 |
8. Everton | 31 | 49 |
9. Arsenal | 32 | 46 |
10. Leeds United | 31 | 45 |
11. Aston Villa | 30 | 44 |
12. Wolverhampton | 32 | 41 |
13. Crystal Palace | 31 | 38 |
14. Southampton | 31 | 36 |
15. Newcastle | 32 | 35 |
16. Brighton | 31 | 33 |
17. Burnley | 32 | 33 |
18. Fulham | 33 | 27 |
19. West Bromwich | 31 | 24 |
20. Sheffield United | 32 | 14 |
Takımlar | O | P |
---|---|---|
1. Atletico Madrid | 31 | 70 |
2. Real Madrid | 31 | 67 |
3. Barcelona | 30 | 65 |
4. Sevilla | 31 | 64 |
5. Villarreal | 31 | 49 |
6. Real Betis | 31 | 48 |
7. Real Sociedad | 31 | 47 |
8. Granada | 30 | 39 |
9. Levante | 31 | 38 |
10. Celta de Vigo | 31 | 38 |
11. Athletic Bilbao | 30 | 37 |
12. Osasuna | 31 | 37 |
13. Cádiz | 31 | 36 |
14. Valencia | 31 | 35 |
15. Getafe | 31 | 31 |
16. Deportivo Alaves | 31 | 27 |
17. Huesca | 31 | 27 |
18. Real Valladolid | 30 | 27 |
19. Elche | 31 | 26 |
20. Eibar | 31 | 23 |